Hayatınızın herhangi bir anında, bir suçla ilgili olarak şüpheli, tanık veya mağdur sıfatıyla ifade vermeniz gerekebilir. Bu durum stresli olabilir, ancak haklarınızı bilmek ve sakin kalmak süreci daha yönetilebilir kılar. İşte ifade verme sürecinde bilmeniz gerekenler:
İfadeye Çağrılma: İfadeye genellikle kolluk kuvvetleri (polis, jandarma) veya savcılık tarafından çağrılırsınız. Çağrının yazılı olması ve size tebliğ edilmesi esastır. Hukuki süreçte herhangi bir yanlış anlaşılmayı önlemek için çağrıya uymanız önemlidir.
Susma Hakkı: En temel haklarınızdan biri susma hakkıdır. Kendinizi veya yakınlarınızı suçlayıcı ifade vermek zorunda değilsiniz. Bu hakkınızı kullanmanız aleyhinize delil olarak kullanılamaz.
Avukat Talebi: İfade vermeden önce ve ifade sırasında avukatınızla görüşme ve onun yanınızda bulunmasını isteme hakkına sahipsiniz. Avukatınızın bulunmaması durumunda ifade vermeyebilirsiniz. Bu hakkınız size ifadeye çağrıldığınızda bildirilmek zorundadır.
İfadenin Kaydı ve Onayı: İfadeniz yazılı olarak tutulur veya sesli/görüntülü olarak kaydedilebilir. İfadenizin sonunda tutanağı dikkatlice okuyun. Eksik veya yanlış yazılmış bir yer varsa düzeltilmesini isteyin. Sadece doğru olduğunu onayladığınız ifadelerin altına imza atın.
Mağdur ve Tanığın Hakları: Mağdur veya tanık olarak ifade veriyorsanız da haklarınız korunur. Özellikle cinsel suçlar veya çocuklara karşı işlenen suçlarda özel koruma ve hassasiyet gösterilir.
Unutmayın, ifade verme süreci, adaletin tecelli etmesi için önemli bir adımdır. Haklarınızı bilerek hareket etmek, bu sürecin sizin açınızdan daha sağlıklı ilerlemesini sağlar. Herhangi bir şüpheniz veya endişeniz varsa, mutlaka bir ceza hukuku avukatından hukuki destek alın.
